Embryo çok enteresan ama bir o kadar da başarılı bir
gruptur. Eğer eşi olmayan, taklit edilemeyecek gruplar listesi hazırlansa
Embryo başı çekenlerden biri olurdu.
Müzikal anlamda olmasa da yapısal anlamda King Crimson’a
benzediğini söyleyebilirim. Nasıl ki grup Robert Fripp’in etrafında kurulmuşsa, Embryo’da
Chris Burchard’ın etrafında 60 sonlarında kurulmuş ve öyle devam etmiştir. KC
gibi aynı kadro ile çıkardıkları albüm sanırım yoktur. Varsa da ben bilmiyorum.
Her albümde kadro değişse de Burchard
çok önemli müzisyenlerle çalışmıştır. Bunlardan en önemlisi Roman Bunka’dır. Edgar
Hoffman’ı da unutmamak gerekir. Şunu kesinlikle söyleyebilirim ki Burchard’a
Bunka ve Hoffman eşlik etmemiş olsaydı Embryo Embryo olamazdı. Bu 3lünün en önemli ve diğerlerinden ayıran
özellikleri multi- enstrümantalist olmalarıdır. Hatta 3 kelime ile Embryo: “Multi
enstrumantalistlerin grubudur” diyebilirim.
Herşey, pek bilinmez ama Burchard’ın kısa Amon Düül
macerasından sonra, Embryo’yu kurması ile başladı. Bunka ve Hoffman’ın
katılmasıyla grup ideal kadrosunu buldu. Birçok albümde çok önemli konuk
sanatçılar ile çalıştılar. Bunlardan bazıları: Chris Karrer (Amon Düül 2),
Michel hamel (Between), Sigi (Et catera), Dieter Miekautsch (Missus Beastly)
Embryo genel olarak etnik melodileri fusion içerisine başarı
ile yerleştirmiş bir gruptur. Bunu hem ruhen hem de enstruman çerçevesinde yapabilmekteler.
Buldukları herşeyi çalabilme yetenekleri
70’lerin sonlarına doğru 1 seneye yakın sürecek bir uzak doğu seyahati ile
iyice ön plana çıktı. Bu hippi seyahat ile beraber “Vagabunden Karawane”
(Göçebe Karavanı) adı verdikleri, kendilerini ve deneyimlerini anlattıkları bir belgesel çektiler. Bu anlatım
tabi ki müzikti. Buldukları her yerde o yöre müzisyenleri ile emprovize müzik
yaptılar. 70 sonlarında müzikleri iyice etnik tarafa kaydı. Bugün Roman Bunka
kırmızı Fender’i ile hatırlandığı kadar Ud’u ile de anılmaktadır.
Kısa bir Embryo girişinden sonra albüme gelelim. “Steig Aus”
1973 yılında yayınlandı. Albüm, bu sınır tanımaz dahi grubun kabul edilen en başarılı
albümlerinin başında gelir. Steig Aus grubun karakterini, müziğini ve bakışını belkide
en iyi anlatan 3 parçalık envanterdir. Fusion kökeninde uzun bağımsız pasajlar,
etnik fikirler ve emprovizasyon ilk dikkati çeken unsurlardır. İlk şarkının
(Radio Marrakesh- Orient Express) son bölümlerine
doğru Roman Bunka’nın harika doğu ezgili solosu eşliğinde bir jam band kimliğine
bürünürler. Aslında bu şarkı kuzey afrika konser turnesinden sonra kayıt
edilmiştir. Turnenin etkisi oldukça belirgindir. “Dreaming Girls” daha jazz’a yakın duran bir
şarkıdır. Enstrümantal olan albümün bu şarkısında solist kemandır ve icrası
oldukça başarılıdır. Jörg Evers’in özgür tonlarda giden güçlü bas gitar
kullanımı şarkı boyunca dikkat çeker. “Call” inişli çıkışlı emprovizasyonun
önde olduğu albümün en uzun şarkısıdır. Ne kadar jazz, etnik..vb. desekte
Embryo bir Alman grubudur ve Kraut ruhu bu şarkı ve tüm albümde görülebilir. Bu
albümden sonra etnik kimlikleri iyice ön plana çıkacaktır...
Embryo’yu bir albümde anlatmak ve anlamak müziklerine ve
fikirlerine haksızlık olur. O değeri alsın almasın Alman müzik tarihinin en
önemli gruplarından birinin harika albümüdür Steig Aus...Embryo başlı başına
bir ekol, Steig Aus ise başından sonuna kadar bir başyapıttır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder